Ben, Veli Gündüz Şahin, Ankara İli, Mamak İlçesi’nin Belediye Başkanı’yım.
“ankara_kusu” adlı kullanıcı, 13.09.2024 tarihinde önce “Başkanım 2008-09 yılları arasında inşaat mevzunuz olmuş muydu hiç? 😂 @veligunduzsahin” ve hemen ardından “Çocuklarınızı pedofili tiplerden uzak tutun. Bunun adı amca olur, dayı olur, müteahhit olur, belediye başkanı olur.. Uzak tutun.. 👍” şeklindeki gönderileri ile benim “pedofili” olduğumu ihsas eder şekilde hakarette bulunmuştur.
1. "pedofil", Türk Dil Kurumu tarafından "sübyancı" yani "ergenlik çağına girmemiş çocuklara karşı cinsel ilgi duyan kimse" olarak tanımlanmıştır. “ankara_kusu” adlı kullanıcı, şikayetime dayanak ikinci gönderisinde, “pedofili” olarak tanımladığı kişinin müteahhit ve belediye başkanı olduğunu söylemektedir. Belediye Başkanlığı görevim öncesinde 1997 yılında kurduğum Yılmaz Ulaşan İnşaat Emlak Limited Şirketi ve 2010 yılında kurduğum Şahinler Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi aracılığıyla müteahhitlik faaliyetinde bulunmuş ve Mamak ilçesinin çeşitli yerlerinde sayıları 25’i bulan işyeri ve konut inşaatını tamamlamış olduğumdan müteahhit olduğum hususu Mamak ilçesinde bilinmektedir.
Kaldı ki, “ankara_kusu” adlı kullanıcı, beni tanımayan kişilerin de kimden bahsettiğini anlayabilmeleri adına bir önceki gönderisinde benim X.com hesabımdan bahsederek “inşaat mevzusu olup olmadığını” sormuş, yani benim müteahhit olduğumu ve devamındaki gönderide bahsedeceği kişinin ben olduğumu işaret etmiştir.
2. Gönderide beni işaret eden diğer kısım ise 2008-2009 yıllarından bahsedilen kısımdır.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2009/71898 soruşturma numaralı dosyasında, “25.04.2009 tarihinde meçhul şüpheli tarafından 2001 doğumlu mağdure Berfin Negiz’e yönelik evlerinin bahçesinde cinsel organını tutturmak suretiyle cinsel istismarda bulunulduğu” iddiası üzerine soruşturmaya başlanılmış ve olay tarihinde sekiz yaşında olan mağdure Berfin Negiz’in, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde belediye başkan adayı olmam nedeniyle pankartlarda ve dağıtılan broşürlerde fotoğrafım bulunan beni 30 Mayıs 2009 tarihinde görmesi ve annesinin ısrarıyla kendisini taciz eden kişiye benzediğimi söylemesi üzerine anılan dosyada şüpheli sıfatıyla ifade verdim.
Yapılan soruşturma neticesinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı; “25.04.2009 tarihinde olayın gerçekleştiği binada veya çevresinde bulunmadığımın gerek tanık beyanları gerekse cep telefonunun sinyal kayıtlarından anlaşıldığı, ayrıca gerçek faili gören ve mağdureyle aynı binada oturan Perihan Rol isimli şahsın teşhis tutanağında gördüğü kişinin ben olmadığımı belirttiği” gerekçeleriyle hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş ve anılan karar kesinleşmiştir.
“ankara_kusu” adlı kullanıcının 2008-2009 yıllarından bahsetmesi, anılan soruşturmadan haberdar olmasından ve bu soruşturmayı bilen diğer kişilere kimden bahsettiğini belli etme isteğinden kaynaklanmaktadır.
3. “ankara_kusu” adlı kullanıcının 1.300.000 takipçisi bulunmaktadır. Mamak ilçesinde yaşayan takipçileri, suç konusu gönderiler ile ilçede tanınmış olan benim aramdaki bağlantıyı kurmuştur. Yine siyasi çevremden tanıdığım kişiler de bu bağlantıyı kurmak suretiyle benimle iletişime geçmişlerdir. “ankara_kusu” adlı kullanıcı, bununla yetinmeyerek, beni tanımayan ancak gönderileri birlikte değerlendirecek kişilerin de bağlantıyı kurması için çabalamış olup gönderiye gelen bir kısım yorumlardan da bu bağlantının kurulduğu, yani amacına ulaştığı anlaşılmaktadır.
4. “ankara_kusu” adlı kullanıcının bana yönelik hakaret ve iftiraları bununla sınırlı kalmamış, 16.09.2024 tarihli gönderileri ile suç işlemeyi sürdürmüştür. “ankara_kusu” adlı kullanıcı, 16.09.2024 tarihli gönderilerinde benim “vurgun yaptığımı” ve “bağış karşılığı ruhsat sattığımı” yani amiyane tabirle yolsuzluk yaptığını ve suçlularla iş birliği içerisinde olduğumu iddia etmektedir
5. “ankara_kusu” adlı kullanıcının anılan gönderileri, TCK’nın 125. 217/A. ve 267. maddeleri kapsamında suç teşkil ettiğinden, suçtan zarar gören sıfatıyla bu şikâyetin yapılması zarureti doğmuştur.
5.1. TCK'nın 125. maddesi hükmü; “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur. (3) Hakaret suçunun; a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. (4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” şeklinde olup “ankara_kusu” adlı kullanıcı benim “pedofili” olduğumu, yolsuzluk yaptığımı ve suçlularla iş birliği içerisinde olduğumu söyleyerek hakaret suçunu işlemiştir.
5.2. TCK'nın 217/A maddesi hükmü; "(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. (2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır." şeklinde olup belediye başkanının “pedofili” olduğunu iddia etmenin, özellikle ilçede yaşayan halkta endişe, korku ve panik yaratacağı, dolayısıyla fiilin bu madde kapsamında da girdiği açıktır.Kaldı ki, halkın güvenini kazanarak oylama sonucu seçilen bir belediye başkanının “pedofili” olduğunu iddia etmek, benimle bağlantısı olmasa dahi bu suçun kapsamına girmektedir. Diğer kullanıcıların gönderiye yaptıkları yorumlar da bunu göstermektedir.
5.3. TCK'nın 267. maddesi ise “(1) Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde olup basın ve yayın yoluyla işlenen ve hakkımda idari soruşturma açılmasına da yol açabilecek bu fiil, anılan madde kapsamında da suç teşkil etmektedir.
6. Anılan gönderiler bakımından savcılığa TCK’nın 125. 217/A. ve 267. maddeleri kapsamında şikâyette bulunulmuş olup soruşturması sürmektedir.